MADDE 86-
(1) 82 nci madde uyarınca yatırımcıları tazmin kararı verilenler
hakkında Kurul, bankalar hariç olmak üzere, tazmin sürecinin
kapanmasına ilişkin kararı ile birlikte tedricî tasfiye kararı da
verebilir. Bu durumda tedricî tasfiye işlemleri YTM tarafından
yürütülür.
(2) Tedricî tasfiyenin amacı, tedricî tasfiyesine karar
verilenlerin mal varlığını aynen veya nakde çevirmek suretiyle elde
edilen bedeli tahsis ederek, 85 inci maddede düzenlenmiş olan
tazmin süreci kapsamında yatırımcıların tazmin edilmeyen bakiye
alacakları ile YTM'nin yatırımcılara halef olmasından kaynaklanan
alacaklarının ödenmesidir. Tedricî tasfiye karar ve işlemlerinde;
6102 sayılı Kanun, 2004 sayılı Kanun ve diğer mevzuatın tasfiye ile
ilgili hükümleri uygulanmaz. Tedricî tasfiyeye ilişkin usul ve
esaslar Kurulca hazırlanan bir yönetmelikle belirlenir.
(3) Kurulca haklarında tedricî tasfiye kararı verilenlerin kanuni
organlarının görev ve yetkileri, tedricî tasfiye kararından tasfiye
sonuçlanıncaya kadar, YTM tarafından yerine getirilir. Yapılan
işlemlerden tescili gerekli olanlar, YTM'nin talebi üzerine harca
tabi olmaksızın tescil ve ilan olunur. Tedricî tasfiyenin
sonuçlandığının ilan edildiği tarihte başkaca bir işleme gerek
kalmaksızın, tedricî tasfiye kararı tarihinden önceki kanuni
organları görev ve yetkilerini yeniden üstlenirler.
(4) Hakkında tedricî tasfiye kararı verilenlerin ödemeleri durur ve
tüm mal varlığı üzerinde, sadece YTM tarafından tasarruf
edilebilir. YTM, tedricî tasfiyeye tabi ilgililerin aktif ve
pasifini tespit eder. İlgililerin tedricî tasfiye kararının
verilmesinden sonra vadesi gelen sözleşmelerinden doğan hak ve
borçları da vadeleri itibarıyla belirlenir. Mevzuat uyarınca
verilmiş teminatlar da aktifin hesabında dikkate alınır. Tazmin ile
tasfiye süreci arasındaki süreçte uygulanacak temerrüt faizi
Kurulca belirlenir. Tedricî tasfiye kararı verilmesi hâlinde, bu
tasfiyenin kapatılması kararına kadar iflas kararı verilemez.
Tedricî tasfiye kararı verilenler hakkında 2004 sayılı Kanun ve
21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun kapsamında takip yapılmaz, evvelce başlamış takipler
durur; bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak
düşüren müddetler işlemez.
(5) YTM, tasfiye kapsamında yer alan gerçek hak sahiplerini ve
bunların alacak ve borç tutarlarını tazmin sürecinde elde edilen
bilgi ve belgelere dayanarak tespit eder. YTM'nin yatırımcılara
halef olmasından kaynaklanan alacakları ile tasfiye giderleri de
YTM alacağı olarak dikkate alınır. Haklarında tedricî tasfiye
kararı verilenlerin aktiflerinden nakit olanlar doğrudan doğruya,
olmayanlar ise paraya çevrilmek suretiyle, bu alacakların
ödenmesinde kullanılır. Aktiflerden öncelikle müşteri alacakları
ödenir. Müşteri alacaklarının tamamının karşılanamaması hâlinde
garameten ödeme yapılır. Bu alacaklar tamamen karşılandıktan sonra
artan kısımdan, öncelikle garameten kamu alacakları ve kalandan
YTM'nin 85 inci madde kapsamında yaptığı ödemeler ve tasfiye
giderleri nedeniyle doğan alacağı ödenir. Bakiye, diğer
alacaklılara tahsis edilir. Haklarında tedricî tasfiye kararı
verilenlerin nakit dışındaki mal varlığının paraya çevrilmesine ve
garamaten yapılacak ödeme usul ve esaslarına ilişkin diğer hususlar
Kurulca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
(6) Haklarında tedricî tasfiye kararı verilenlerin yönettiği
portföylerin yönetiminin bir başka kuruluşa devrine Kurulca karar
verilebilir.
(7) YTM, gecikmeksizin, tazmin kararı ile birlikte hakkında tedricî
tasfiye kararı verilenlerin yönetim ve denetimini doğrudan veya
dolaylı olarak, tek başına veya birlikte elinde bulunduran
ortakları ile tüzel kişi ortaklarının sermayesinin yüzde beşinden
fazlasına sahip gerçek kişi pay sahiplerinin kendilerine, eşlerine
ve velayet altındaki çocuklarına ait taşınmaz mal ve iştiraklerini,
haczi caiz olan taşınır mal, hak ve alacaklarını ve menkul
kıymetlerini ve her türlü kazanç ve gelirlerini; ayrıca, tedricî
tasfiye kararının ilanından önceki iki yıl içinde ivazlı veya
ivazsız olarak iktisap ettikleri veya devrettikleri taşınmaz mal,
haczi caiz taşınır mal, hak, alacak ve menkul değerleri gösterir
birer mal beyannamesi vermelerini ister. Bu fıkra hükümlerine göre
istenen mal beyannamesinin en geç yedi gün içinde YTM'ye verilmesi
zorunludur. YTM, yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı
olarak, tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortaklarının
malvarlıkları üzerine teminat aranmaksızın ihtiyati tedbir,
ihtiyati haciz kararları ile ilgililerin yurt dışına çıkış yasağı
dâhil olmak üzere alacaklıların menfaati için zorunlu olan her
türlü muhafaza tedbirinin alınmasını ilgili mahkemeden istemeye
yetkilidir. Bu mal beyanının hüküm ve sonuçları hakkında 2004
sayılı Kanunun ilgili hükümleri geçerlidir. Bu fıkra hükümleri
çerçevesinde alınan tedbir ve haciz kararlarından itibaren altı ay
içinde dava açılmaması veya icra veya iflas takibinde bulunulmaması
hâlinde bu kararlar kendiliğinden ortadan kalkar.
(8) Kurul, YTM'nin başvurusu üzerine tedricî tasfiyenin
kapatılmasına karar verir. Haklarında tedricî tasfiye kararı
verilenlerin aktiflerinin, tasfiyenin amacı kapsamındaki hak
sahiplerinin alacaklarını, tazmin kapsamında yapılan ödemeleri ve
tasfiye giderlerini karşılamaya yetmediğinin tespiti hâlinde, YTM,
Kurulun uygun görüşüyle ilgililerin iflasını da isteyebilir.
(9) Tedricî tasfiye sırasındaki görevlerinin ifası sebebiyle YTM
kanuni temsilci, yönetici ve personeli aleyhine açılan ve açılacak
her türlü tazminat ve alacak davaları YTM aleyhine açılır. YTM
personeli hakkında açılacak ceza davalarında ise 133 üncü madde
hükmü uygulanır. YTM personeli tedricî tasfiye işlemleri sırasında
tedricî tasfiyesini yürüttükleri şirketlerin doğmuş ve doğacak kamu
borçlarından, sosyal güvenlik kurumlarına olan borçlarından ve
diğer mali yükümlülüklerinden sorumlu tutulamaz. YTM personelinin
tedricî tasfiyesine karar verilen sermaye piyasası kurumlarının
sermayesini kaybetmesinden ve/veya borca batık olmasından dolayı
mahkemeye bildirimde bulunma yükümlülükleri yoktur. Bildirimde
bulunmamaktan dolayı bu şahıslar hakkında 2004 sayılı Kanunun 179
uncu, 277 nci ve devamı maddeleri ile 345/a maddeleri hükümleri
uygulanmaz; haklarında 6102 sayılı Kanunun 341 inci maddesi
uyarınca şahsi sorumluluk davası açılamaz. YTM'nin, ağır ihmali
veya kastı bulunan personeline rücu hakkı saklıdır.
(10) YTM'nin, hakkında tedricî tasfiye kararı verilenler nedeniyle
sahip olduğu dava hakkı genel zamanaşımı süresine tabidir. 2004
sayılı Kanunun 278 inci, 279 uncu ve 280 inci maddelerinde
belirtilen hâllerin varlığı hâlinde, aciz vesikası ibrazına gerek
olmaksızın YTM tarafından iptal davası açılabilir. YTM, bu maddeden
kaynaklanan görevlerinin ifası sırasında her türlü teminattan muaf
olarak ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz istemeye yetkilidir.
|